Ceylan Koryürek
Gördüklerimizden derin izler bırakan her acı bizde ölümü yaratır.
Ölüm karşısında duyguların ölümsüz olması yaşamdır.
Dostumu nasıl teselli ederim acısı yüreğimi dağlarken, düşmanımı nasıl paylaşamazken, yurduma nasıl teselli olurum gördüklerimden acı çekerken.
Son noktayı koyan sevdiklerimizin ölümü, hayatla yırtıcı bir hayvanla karşılaşmış gibi yüzleşmedir. Acı paramparça eder insanı oysa ölen sevdiklerimiz acı çekmemizi istemezlerdi. Yukarıdaki metinler Seneca'nın Teselliler adlı kitabına adanmıştır.
Seneca MÖ yaşamış stoacı büyük bir filozoftu. Stoacı filozoflar Çevrelerinde sevdikleri acı çeken insanlara tesellileri kaleme almaktan hoşlanıyorlardı. (s12) İmparator Claudius, Seneca'yı Korsika'ya sürgüne yolladı orada Teselliler başlıklı üç inceleme yazdı. Neron'un öğretmenliğini yaptı. Neron'un kendisine düzenlenen bir komploya karışmakla suçladığı Seneca, imparatorun buyruğuna uyarak kendini öldürdü. Düşünceleri ölümsüz; bu yüzden eserleri sanki yeni yazılıp noktası konulmuş gibi. Bizim için ana babalarımıza danışılıyor: onlar bizi bu dünyaya getirdikleri vakit yaşamın koşullarını biliyorlardı. (s.51) Yeryüzü denilen bu sahnede biz insanlar ne kadar farklıyız birbirimizden, ölüm bizi eşitleyene kadar kim bilir ne oyunlar görecek gözlerimiz, hangi oyunlar, yüzyıla acıyıpta vicdan yağmurlarını yağdırıp, susayan, gelecekten korkan yüreklerimize su serpecek. Aydınlık aydınlık diye haykırırken, geleceğinden şüphe ettiğimiz karanlığa mı alıştırıyoruz gözlerimizi, yoksa ilerleyen yaşla birlikte, suskun yaşamak, yaşarken ölümümüz mü olacak bizim. Sen yitirmek üzere, ölmek üzere, umut etmek üzere, korkmak üzere, başkalarına ve kendine acı çektirmek üzere, ölümden korkmak ve ölümü dilemek üzere doğdun ancak; işin en kötüsü de varoluşunun doğru koşulları üzerinde neye tutunacağını asla bilemezsin.(s.47)
Geçicilik bir adım ötemde, göremediğim, düşlediğim insanları cesaret edip görsem onların veya kendimin ölümünden mi korkuyorum, düşlerimin parçalanıp, kırılmasından korkarak, gururun duvarları arasında oturuyorum. Ölümü düşünürken var olanı yaşayamıyorum. Hayatın gerçeklerini düşününce vardığımız son noktada ölüm, her şey odun parçalarının arasında sonlanacaksa neden acı çekiyoruz ya sevdiklerimizin hiç unutmayacaklarımızın ölümü. Yaşam bir ağaç biz dallara tutunmuş yapraklarız. Kimi zaman, bir rüzgâr vakitsiz götürüyor genç ölüleri. Seneca'nın tesellisi onunla geçirdiğiniz güzel anıları düşünün, yaşasaydı belki de çok acı çekerdi.
Ömürlerinden birkaç gün eksilseydi büyüklüklerinden hiçbir şey eksilmeyecek şu Romalı generalleri mi anlatacağım sana(s.68) Seneca Marcia'ya Teselli'lerinde ölümün her sınıftan insanı, her yaşta vurabileceğini, ancak tesellisi bunları bilmek ve şerefli bir şekilde ölen oğlunun güzel anılarıyla mutlu olmasını geriye kalan çocuklarını da unutmamasını, onlarla teselli olmasını öğütlüyor. Marcia'ya Teselli'sindeki anlatım, şiirsellik büyüleyici, değişik düşünceler, ölüm ve yaşamın değişik açılardan sorgulanmasını sağlıyor.
Anne?si Helvia?ya Teselli
Düşünürsek yaşarken olduğumuz yerde, sürgün edilmiş ne çok duygumuz vardır. Söyleyemediklerimiz içimizde ukde kalan her şey bizim sürgünlüğümüzdür. Seneca'nın sürgündeyken annesi Helvia için yazdığı metinlerde Ona yardım etmekle, ona besin sağlamakla başlayacağım: bütün kapanmış yaralarını ortaya çıkarıp yeniden açacağım.-birileri şöyle diyecek: sönmüş acılarını yeniden uyandırmak ve insanın bütün mutsuzluklarının görünüşünü ona zorla kabul ettirmek ne tuhaf bir teselli biçimi! —burada ılımlı bir yönteme başvurmak değil, ateş ve demirle tedavi etmek söz konusu olacak. Freud'un psikanalizinin ilk öngörüsünü yukarıdaki metne dayanarak Seneca ortaya atmış diye düşünüyorum. Seneca annesinin çektiği acıları ona bir bir dile getirir. Bu acılar gerçekten yürek dağlayıcı kayıplardır. Helvia'nın hanesinde ölüm kalabalık yer etmiştir. Kapanmış her acı anımsanınca, karanlığın içinden ölü görüntülerle ufak bir sızı gibi geçer, şimdinin acısı bir süre sonra unutuşun soğuk kollarında donup kalır. Yaranı ancak çalışma iyileştirecek, seni kederinden ancak araştırma kurtaracaktır. (s104) Ölümün ve acının yenilmezliği karşısında çalışmak panzehirdir. Geçmişte sabahlayan düşünceler, yaşanmamışlığın ve anıların sızısı, yaratıya adansa, durmadan çoğalan o sonsuz tutsaklığa, özgür kalan ruhumuz kim bilir neler yapardı.
Seneca sürgünde de olsa ruhu özgürdür, gökyüzünü gördüğü için şükreder annesi için yazdığı son metinde – benim şu anda mutluluğun doruğunda bir adamın sevinci ve huzuruna sahip olduğumu düşünmelisin" der.
Kitabın son metni imparator Cladius'un dilekçe yazmanı Polybius'a yazılmış tesellileridir. Kim yarının karanlık perdesini delebilir. Seneca bu son tesellisinde sürgünden kurtulup af edilmeyi bekliyordu.
Ceylan Koryürek
(Bu yazı, 10 Mart 2011 tarihli Cumhuriyet Kitap Eki’nde yayımlanmıştır.)
Kitabın Künyesi
Seneca
Teselliler
Kırmızı Yayınevi
Çeviren: Kenan Sarıalioğlu
Basım Yılı: 2010
Sayfa 149